ABD’de yaşayan 40 yaşındaki Keya Wingfield, kilo verme sürecinde ne “Ozempic” gibi ilaçlardan, ne də tıbbi desteklerden yararlandı. Daha da ilginci, bu süreçte cips yemeyi hiç bırakmadı — ama buna rağmen tam 48 kilo vermeyi başardı. Bugün kendi markasına sahip olan Keya, başarı hikayesini New York Post’a anlattı.
Keya’nın kilo problemi çocuk yaşta başladı:
“Doğduğumda bile kiloluydum. Ailem bana ‘4 kiloluk bebek’ derdi. Bu benim için hep var olan bir problemdi,” – dedi.
30’lu yaşlarına geldiğinde sağlığını kontrol altına alması gerektiğini fark etti. O zamana kadar lahana çorbası diyeti, aralıklı oruç, düşük kalorili detokslar dâhil sayısız yöntem denemiş, ancak hiçbir sonuç kalıcı olmamıştı.
İki hamilelik geçiren Keya, bu dönemde yaklaşık 30 kilo aldı. Ancak ikinci doğumdan kısa süre sonra oğlunu kaybetti.
“O dönemde kendimi tamamen bıraktım. Yemeğe sığındım. Hayatım kontrolden çıktı.”
Onu yeniden hayata bağlayan şey ise kızı oldu.
“Bir sabah kızımın yüzüne baktım ve ‘Kızım sağlıklı, mutlu bir anneye layık’ dedim. Bu yüzden değişmeye karar verdim — sadece kendim için değil, onun için.”
O yıllarda popüler GLP-1 zayıflama ilaçları (örneğin “Ozempic”) henüz yaygın değildi. Keya tamamen doğal yollarla kilo vermeyi seçti. Önce kan şekeri seviyesini takip etmeye başladı və hangi yiyeceklerin şekeri yükselttiğini öğrendi. Her yemekten sonra kısa yürüyüşler yaparak insülin dengesini kontrol altında tutmayı başardı.
Uzun yıllar vejetaryen olan Keya, başlangıçta bunun sağlıklı olduğunu sanmıştı. Ancak beslenmesi çoğunlukla karbonhidrat ağırlıklıydı: pilav, patates, makarna...
Yeni planıyla birlikte günde 1500–1800 kalori alarak beslenmeye başladı.
Kahvaltıda kahve ve tost, ara öğünlerde fındık, meyve, yoğurt və patlamış mısır; ana öğünlerdeyse sebze, yumurta ve makarna tercih etti.
Formunu korumak için ağırlık antrenmanı ve boks yapmaya başladı:
“Boks hem fiziksel hem duygusal olarak inanılmaz bir rahatlama sağladı. Her darbe stresimi aldı,” – diyor.
Bu sayede vücudu şekere karşı daha dirençli hale geldi.
Fakat en ilginç kısmı, Keya’nın zayıflarken bile cips yemeyi bırakmamasıydı.
Zamanla bu alışkanlık iş fikrine dönüştü. Eşi için Hint baharatlarıyla kendi yaptığı cipsleri hazırladı — ve bu cipsler önce ailesinin, sonra arkadaşlarının ilgisini çekti.
Bugün Keya markalı cipsler, ABD genelinde 1400’den fazla mağazada satılıyor.
İlk ürünü “Bombay Baharatlı Cips” oldu.
“İçinde protein yok, ama mutluluk var,” – diyor Keya gülerek.
“Her şeyin fonksiyonel olması gerekmiyor. Bazen sadece sizi mutlu eden bir şey yemek yeterlidir.”
Yorumlar
Yorum Gönder